TESTESTERON


Siyahlar, aktörler, sporcular, katiller, keller ve delikanlılar yüksek testostoronlu KENAR mahalle delikanlıları niye Nişantaşı gençlerinden daha bıçkın oluyor? Niye ibiği düşse de horozun gözü çöplükte kalıyor? TV'nin karşısında televizyon izleyen taraftarı, takımı gol attığında koltuğun tepesine çıkartan ne? Aslında tüm bu soruların ortak bir cevabı var... Testosteron.


Testosteron, bir androjen, yani bir erkeklik hormonu. Biyolojik olarak kadın ile erkeği birbirinden ayıran en önemli salgı. Erkekler ilk testosteron takviyesini ana karnında henüz 6 haftalıkken alıyor. Y kromozomu baskınlaşıyor ve T salgısıyla, erkek bebeğin cinsel organları oluşmaya başlıyor.


Erkekler ikinci testosteron takviyesini ise ergenliğe geçişte hissediyorlar. Aslında gençler ‘delikanlı’ yakıştırmasını da bu testosterona borçlu. Erkeklerde testisler, T hormonunu salgılıyor. Gencin sesi kalınlaşmaya başlıyor. Vücudu kıllanıyor ve cinsel kıpırtılar kendini giderek hissettiriyor.


15 ile 30 yaşları arasında erkeklerin kanındaki T miktarı ise kişinin fiziksel, cinsel ve psikolojik gelişmesinde belirleyici rol oynuyor. Yetişkin bir erkeğin 1 desilitre kanında 300 ile 1000 nanogram arasında testosteron bulunuyor.


Testosteron, toplumdaki yüksek boşanma oranından, evlilik dışı ilişkilere, şiddetten, body-building ve güreş sporuna kadar pekçok alanda etkisini gösteriyor. İşte erkeği erkek yapan bu hormon toplumda hakim olan tüm ilişkilerin öyle ya da böyle dinamosunu oluşturuyor. T seviyesi dış etkilere de açık, yani inip çıkıyor.


Mesela sokak dalaşları, karı-koca kavgaları, siyasi tartışmalar, testosteron salgılanmasına neden oluyor. Bir striptiz kulübüne giden ya da internette porno sitelerini gezen bir erkekte de testosteron kendisini belli etmeye başlıyor.


CİNSEL İŞTAHI ARTIRIYOR


Testosteron insan ilişkilerini de belirliyor. Mesela biri yüksek, diğeri düşük testosteronlu iki erkek yan yana geldiğinde, yüksek T'li olan bulunduğu yerin kontrolünü ele geçiriyor. Mesela mavi-yakalı çalışanların testosteronu, beyaz yakalılardan daha fazla. Takımı kaybettiğinde erkeğin testosteron seviyesi düşüyor.


Bir yarıştan galibiyetle çıktığında ya da tehlikeli bir düşmanı alt ettiğinde erkek, başka bir rakip aramaya başlıyor. Ve belki de bu nedenle galibiyetle biten bir maçtan sonra futbolcular, soluğu eğlencede kız arkadaşlarının, eşlerinin yanında alıyor, cinsel güçleri artıyor. Aynı şey politikacılar ve işadamları için de geçerli olabilir.


BEKARLARIN DAHA YÜKSEK


1993 yılında yapılan bir araştırmaya göre bekar erkeklerin testosteron oranı, evli erkeklere göre daha yüksek. T seviyesi yüksek bir erkekle evlenmek de sağlam bir birliktelik düşünen kadın açısından tehlikeli. Çünkü T seviyesi yüksek erkeklerin boşanma eğilimi daha fazla.


Ancak erkekler şiddeti, cinayetleri, suçu körüklese de testosterondan şikayetçi değil. Çünkü hangi erkek 20'li 30'lu yaşlarda olduğu gibi güçlü ve gergin kaslara sahip olmak istemez? Hangi erkek bir delikanlı gibi sevişmeye hayır diyebilir?


Testosteron seviyesi, yaşlanmayla birlikte 30'lu yaşlardan sonra düşmeye başlıyor. Bazı erkeklerin vücudu ise yeteri miktarda T üretmiyor. Sadece ABD'de 4 ile 5 milyon erkek, kaslarının gerginliğini korumak ve cinsel gücünü artırmak için testosteron iğnesi yaptırıyor. Gelecek aylarda ise ABD'de yeni bir jel piyasaya çıkacak. Erkeklik jeli... AndroGel...


EŞ SEÇİMİNİ ETKİLİYOR


Erkeklik hormonu testosteron kadını nasıl etkiliyor. Kadınlarda testosteronu, yumurtalıklar ve adrenalin bezleri salgılıyor. Kadınların 1 desilitre kanında 40-60 nanogram arasında testosteron bulunuyor.


Araştırmalara göre çalışan kadınların T seviyesi, ev kadınlarına göre daha yüksek. Ev kızlarının testosteronu ise çalışan kadınların, kızlarınkinden daha düşük. Testosteron, kadınları da daha rekabetçi, özgüvenli ve fiziksel açıdan daha dayanıklı kılıyor.


Peki testosteron kadın-erkek ilişkilerini nasıl etkiliyor? Güçlü çene, çıkık elmacık kemikleri, testosteronun işareti olarak algılanıyor. Bilim adamlarına göre, kadınların iki seçeneği var. Testosteron seviyesi düşük, ancak sadakat vadeden bir erkek bulup evlenmek, testosteron seviyesi yüksek erkeklerle de kaçamak yapmak. İkinci seçenek ise testosteron seviyesi değişen bir erkekle evlenmek.


Aslında günümüzde en çok da testosteron seviyesi değişen erkekler tercih ediliyor. Çünkü kadınlar hem yatakta kendilerine iyi bir partner, hem de çocuklarına iyi bir baba olacak bir erkek arıyorlar.


Kuşlarda testosteron seviyesinin değişkenliğini inceleyen Amerikalı bilimadamı, değişken T'li erkeklerin yüksek T'li erkeklere göre çocuklarına daha iyi babalık ettiklerini gözlemlemiş.



Şair, ‘Beni bu havalar mahvetti’ dese de erkekleri baştan çıkaran havalar değil, testosteron... Doğal bir salgı olan erkeklik hormonu, testosteron, toplumdaki şiddetin ve yataktaki ihtirasın baş sorumlusu. Ancak erkeklerin de bundan pek şikayeti yok. Peki ya kadınların?



Kimler hormonlu



Aktörler: Erkek oyuncuların testosteron seviyesi, din adamlarından daha yüksek. Bruce Willis, Demi Moore'u testosteron yüzünden boşamış olabilir. Willis, testosteronu işaret eden özellikler taşıyordu. Hem keldi, hem de kaslı, yapılı bir vücuda sahip.


Katiller : Mahkumların T seviyesi, ortalamadan yüksek değil. Ancak cinayet ve gasptan hüküm giymiş mahkumların T seviyesi, otomobil hırsızları ya da soygunculardan daha yüksek.


Keller : Testosteron fazlası erkeklerde saç dökülmesine neden oluyor. Tarama özürlü erkek, cinsel gücünün artmasıyla avuntu buluyor.


Delikanlılar: 15-30 yaşlar arasında testosteron seviyesi genç erkeklerde zirveye tırmanıyor. 1998 yılında ABD'de tutuklananların yüzde 55'inin 25 yaşın altında olması belki testosteronla açıklanabilir.


Siyahlar: Siyah erkeklerin testosteron seviyesi beyaz erkeklere göre yüzde 3-19 oranında daha fazla. Testosteron, siyahların niye atletizmde beyazlara göre daha iyi olduğunun cevabı olabilir.


Sporcular : Maç öncesinde iki rakip takımın T seviyesi birbirine yaklaşık oluyor. Maçı kazananların T seviyesi zirve yaparken, kaybedenler T çöküntüsü yaşıyor.


İş kadınları: İş kadınlarının testosteron seviyesi de erkeklere göre olmasa da ev kadınlarına göre daha yüksek. Çalışan kadınların kızları da annelerine çekiyor. Ev kızlarının testosteronu düşük, çalışan kızların ise anaları gibi yüksek.



Testosteron nedir?



SON günlerde üzerinde sıkça konuşulup yazılan testosteron, bir erkeklik hormonu. Erkeklerde testislerde üretilen testosteron, kadınlarda yumurtalık ve adrenalin bezlerinde üretiliyor. Yetişkin bir erkeğin 1 desilitrelik kanında 300-1000 nanogram. Kadınlarda ise 40-60 nanogram bulunuyor.


Testosteron erkeği erkek yapan, kadından ayıran en önemli biyolojik salgı. Bilimadamlarına göre testosteron evrim sürecinin erkeklere verdiği bir nimet. Kadınlar meyve toplama gibi daha az tehlikeli işlerle uğraşırken, erkekler fiziksel güç gerektiren avcılık gibi riskli işlere yöneldiler. Doğa da kimyasal salgılarla erkeğe fiziksel dayanıklılık ve rekabet gücü sağladı.


Erkeklerde kadınlardan 10 ile 20 kat daha fazla testosteron bulunuyor. Testosteron sadece erkeklerde kelliği artırıp cinsel gücü körüklemiyor, vücudun, davranışın ve kişiliğin şekillenmesinde de önemli rol oynuyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Nekadar bilinçli yaşıyoruz ?

HEALTH IS HEALTH

GÜNLÜK YAŞAMDA GÖLGELEDİĞİMİZ AYRINTILAR

About me

istanbul, Türkiye
I am ambitious ,cheerful ,hard working ,genius,insatiate ... In love be like the sun, in friendship and brotherhood be like a stream, in covering the faults be like the night, in humility be like the ground, in anger be like a dead person, be whatever you might be, either look like what you are or be like the way you appear...
Powered By Blogger